15 Eylül 2011 Perşembe

Yunanistan: İflas Nasıl Edilir?

Yunanistan’ın bir kez daha nakdi bitti... Pazartesi günü bir açıklama yapan Maliye Bakanlığı ellerindeki nakdin sadece bir kaç hafta yeteceğini söyledi. Geldiğimiz noktada artık konu Yunanistan’ın nasıl kurtulacağı değil, Euro birliğinin nasıl kurtulacağı. Ancak Yunanistan’ın iflası 2009’daki Lehman Brothers’dan çok daha ciddi sonuçlar yaratacak. Bu notta böyle bir iflasın nasıl sonuçlar yaratacağını inceliyoruz.


Ülke iflasları az görülse de piyasalar açısından yeni bir şey değil. Yakın tarihe baktığımızda, Arjantin’in 2001 yılındaki iflasını görüyoruz. İflas açıklamasını takip eden dönemde devalüasyon ve buna bağlı yükselen enflasyon nedeniyle ciddi zararlar oluşmuştu.
Yunanistan’da ise durum Arjantin’e oranla çok daha karışık. Yunanistan bir süredir bütçe açığını azaltma ve yapısal reform hedeflerinin oldukça uzağında. Ve bu durum şu ana kadar Yunanistan’a yardım konusunda başı çeken Almanya’nın da sabrını taşırdı. Daha önce sert açıklamalarla reddedilen iflas seçeneği artık Almanya’da da rahatça tartışılıyor. İki kez yardım paketi sağlanarak kurtarılan Yunanistan’a 3. kez yardım edilip edilmeyeceği tartışılıyor, ancak yeni bir yardım paketi, Avrupa içindeki muhalefet nedeniyle pek olası değil. Ayrıca, yardım paketleri büyümeye katkı sağlamadığı gibi aşırı yüksek faiz seviyeleri nedeniyle bu yardımlar sadece faiz ödemelerine gidecek. Yani sorun çözülmeyecek, zaman kazanılacak. Bu yüzden de Yunanistan için artık tek seçenek iflasını açıklayarak alacaklıları ile pazarlık etmek. Yunan 1 ve 2 yıllık tahvil faizleri de zaten iflası fiyatlıyorlar.

“İflas” nasıl olacak?

İflas denildiğinde Arjantin örneği değil, kontrollü ve düzenli bir borç yeniden yapılandırılması anlaşılmalı. Bunun için de ortada bir plan olması ve bu süreçte de Yunanistan’a gerekli reformlar karşılığında nakit sağlanması gerekiyor.

İflas ile başta Avrupa bankacılık sisteminde ortaya çıkacak zararlar nedeniyle piyasalara ve bankalara ciddi bir likidite desteği gerekecek. Ama giderek dillendirilen bir konunun “madem bu kadar riskli bir borç verdiler, cezasını da çekmeliler” olduğunu belirtelim.

Yunanistan ne zaman iflasını açıklayabilir?

Genel olarak kabul edilen görüş, bir ülke borçlarını yeniden yapılandıracaksa en iyi zaman faiz dışı fazla vermeye başladığı ve kendi harcamalarını karşılayabildiği dönem. Böylece hem pazarlıklarda ülkenin eli güçleniyor, hem de iflas sonrası oluşacak olumsuz ekonomik ortamdan çok daha hızlı çıkılıyor. Kağıt üstünde Yunanistan’ın 2012 ortasında faiz dışı fazla vermesi mümkün görünmekle birlikte, bundan çok daha önce bir borç yapılandırması kaçınılmaz görünüyor.

Yunanistan kısa bir süre önce gönüllü bir borç takası düzenledi. Burada hedef, Yunan tahviline sahip yatırımcıların, kendi rızaları ile ellerindeki tahvilleri daha uzun vadeli tahvillerle değiştirmeleri. Yunan hükümeti %90 oranında bir katılım arzu ederken katılım şimdilik %82 seviyesinde. Ancak buna rağmen ülkenin borç/GSYH oranı %140’ın üzerinde kalacak, üstelik büyüme de negatif olacak.

Özetle Atina’nın borç yükü, borç takası sonrasında bile sürdürülemez büyüklükte. Yılın son çeyreğinde yapılması planlanan €5 miyar tutarındaki özelleştirme ve kamuda 100 bin kişinin işine son verileceğine dair planlar da tansiyonun yakın zamanda yükseleceğini gösteriyor. Yani siyasi ya da ekonomik olarak bir şok daha yaşanması ile birlikte bir yeniden yapılandırma ilan edilebilir.

Ortak Eurobond ihracı sorunları çözemez mi?

Henüz ortak eurobondun tanımı net değil. Bu tüm üye ülke tahvillerini yerine geçecek bir tahvil mi olacak, yoksa diğer ülkeleri garantisiyle sadece sorunlu ülkelerin ihtiyacı olduğunda ihraç edilecek bir tahvil mi olacağı belli değil. Bu konuda Almanya’nın sert itirazları dikkate alındığında tahvilin tanımı netleşene dek uzun bir süre geçebilir.

Ayrıca bu tahvilin itfasından kimin sorumlu olacağı, yani garanti verenlerin mi, tüm üye ülkelerin mi olacağı da belli değil

Son aylarda Avrupa tahvillerinin en önemli müşterisi Çin idi. Ancak Çin de artık net bir mesaj veriyor: “Yeni alım için önce Avrupalılar kendilerine çeki düzen vermeli”.

Yunanistan neden para birliğinden çıkamaz?

Yunanistan’ın iflası, para birliğini terketmek anlamına gelmiyor. Ekonomik sebepler bir tarafa kanunen böyle bir çıkış veya kovulma prosedürü net değil. Zaten böyle bir çıkış da düzenli iflası mümkün kılmıyor, tersine Yunan finansal sistemi için felaket anlamına geliyor.

EUR’dan çıkıp Drahmi’ye dönme durumunda, Yunan ekonomisinin daha da kötüleşmesi ve krizin tüm AB’de çok daha yıkıcı etkiler yaratması söz konusu olacak. İflas, düzenli olduğu taktirde para birliğinden çıkmaya göre daha arzu edilir bir senaryo.

Yunanistan iflas sürecinde ne yapacak?

Kısa vadeli tahvillerde itfalar yapılmayacak. Yunanistan’ın toplam borç stoku €333 milyar

Bu süreçte işlerin kontrol altında kalması için AB ve IMF tarafından yeni finansman olanakları sağlanacak.

Bazı Yunan bankalarının iflasına izin verilecek, ardından bu bankalara el konularak devlet garantisi getirilecek.

Tasarruf önlemleri kısa vadede rafa kalkacağı için, siyaset üzerindeki halk baskısı (gösteriler, grevler) azalacak

Yunanistan’ın iflası Avrupa’da nasıl bir etki yaratacak?

Portekiz’in €156 mlr, İrlanda’nın ise €112 mlr borcu bulunuyor. Her iki ülke de finansal anlamda Yunanistan’dan iyi durumda. Italya ve İspanya ise kurtarılamayacak kadar büyükler ve diğerlerine çok daha iyi durumdalar. Ama gene de diğer sorunlu ülkelerin de iflası tercih edebileceği kaygılarıyla tahvil faizlerinde sert yükselişler olacak

Bu ülkelerde de, daha küçük ölçeklerde olsa da, gönüllü borç takasları tartışılacak, belki de uygulamaya konacak.

ECB piyasalara çok ciddi tutarlarda likidite sağlamak zorunda kalacak

Yunan tahvili taşıyan bankalar ciddi zararlar yazacaklar, Avrupa’da küçük banka iflasları görülecek.

Bankalar, batmamak için sermayelerini artırmak zorunda kalacaklar.

Ülkeler kendi büyük bankaları için destek sağlayacaklar. Bankaların borçlanmalarına devlet garantisi gelecek.

Artan borç yükü nedeniyle ülkelerin kredi notları düşecek

Hiç yorum yok: